ÜVEY ANA, ÜVEY BABA

Cemal Süreya çocukluğunda üvey ana zulmü görmüş; Tarık Dursun K. ise, üvey baba gölgesinde yetişmişti.

Cemal Süreya’nın öz annesi, çocuklarını küçük yaşta öksüz koyup dünyadan ayrılır; babası ikinci kez evlenir. Eve yerleşen üvey ana adeta bir zulüm makinesi gibidir, çocuklara hayatı zehir eder…

Yıllar sonra Cemal Süreya çocuklar için kaleme aldığı bir yazısında (Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi) üvey ana motifini konu edinirken, çocuklara, üvey anayı bir insan olarak görmelerini öğütler. O size uzaksa, siz ona karşı adım atın, der. Bir çiçek verin mesela ya da bir şarkı söyleyin onun için…

Bunu derken, kendi üvey anasının yaptıklarını insancıl bir kalbin derin sularına gömmüştür çoktan…

Tarık Dursun K.’nın öz babası, çocuk yaşlarındaki iki oğlunu karısının üstüne atıp büyük kente kaçar. Bir daha geriye dönüp de çocuklarını anımsamaz! Başka bir kadınla evlenerek ondan olan çocuklarına babalık eder.

Tarık Dursun K.’nın annesi (Ayşe Hanımefendi) de yeni bir erkekle yaşamını birleştirir.

Üvey babasının gölgesinde büyüyen Tarık Dursun o denli sever ki adamı, yıllar sonra çocuğu olduğunda, oğluna öz babasının değil, üvey babasının adını verir: Muzaffer. “Deniz’in Kanı” romanını da “Babam Muzaffer’e / Oğlum Muzaffer’e” diye ithaf eder. Üvey babası kovboy filmlerini seviyor diye, yayıncılığı döneminde western kitapları yayımlar…

Ne zaman sözü geçse, hep iyilikle anardı üvey babasını.

Öz babasının soyadını kitaplarında kullanmamak için, yalnızca başharfini almakla yetinmişti: K. Üvey baba gölgesinde büyümüş olan bir başka yazar da Memet Fuat’tı… “Gölgede Kalan Yıllar”da öz babasını da, üvey babasını da açık yüreklilikle anlatır.

Memet Fuat’ın öz babası, sinemacı, operet yazarı Vedat Örfi Bengü’dür. Üvey babasıysa, herkesin malumu, Nâzım Hikmet.

Babası, eşi ve çocuklarını geride koyup Mısır’a gitmiş, uzun yıllar orada yaşamıştır. Dul kalan Piraye Hanımefendi, Nâzım’la evlenmiş…

Nâzım üvey çocuklarına asla üveylik etmez… Onları öz evlat olarak benimser ve öylesine içten davranır. Küçük Memet, üvey babasının işten döneceği saatlerde pencereye çıkıp, onun geleceği yola sabırsızlıkla bakar… Bir an önce eve gelsin, kendisiyle oynasın diye özler!

İyi insanlar, iyilikleriyle anılır

Necati Güngör

You may also like...