TİLKİ DEMOKRASİSİ
Tilki hayvanlar içerisinde en zeki hayvan olarak bilinmekle beraber bu zekiliğini kurnazlığında kullandığı görülmektedir.
Tilki bu zekiliğini sabah kalktığında yediği üzüme bağlar. Tilki sabah bağa kapıdan girer bağdaki salkımları koparmadan olgun üzümleri ayağı ile tek tek toplayarak yer. Bağ sahibi, bağa geldiğinde tilkinin bağa girdiğini fark eder ancak hiç kızmaz çünkü zeki bir düşman bağa girmiş, bağ salkımlarını bozmadan olgun üzümleri yiyip çıkmıştır. Bir inek bağa girse, bağın ortasından girer ve bağı bozup, yıkıp çıkar. Onun için derler ki; “ahmak bir dostun olacağına zeki bir düşmanın olsun.”
Tilki tavuğu çok sever ve genelde tavuk kümeslerine girer ancak horoz çalmazmış. Bunun nedeni kümeste genç tavuklara sahip çıkacak, onları koruyacak kollayacak biri lazım, horoz olmazsa sermaye biter bir daha civciv çıkmaz. Ayrıca horoz tilki için kümesin yerini öğrenmesi için ötmesini bekler ve kümesin yerini öğrenmiş olur.
Gelelim Tilki demokrasisine;
Tilki, köy yerine geldiğinde tavuk çalmak için akşam vaktini bekler, çünkü akşam vakti köylü Mehmet ağanın en telaşlı olduğu vakittir. Bu vakitte köylü Mehmet ağanın iki ayağı bir pabucun içindedir.
Tilki köye geldiğinde tavuğun propagandasını yapmaya başlar;
Köpeklerden kurtulmak için köpeklere; “tavuğun kemiği çok gevrektir beni görmezden gelirseniz size tavuğun kemiklerini vereceğim” der. Daha sonra çakalların yanına gidip onlara; “tavuğun derisi ve gerisinin çok lezzetli, beni görmezseniz ve köyün itlerini meşgul ederseniz size de tavuğun derisini ve gerisini vereceğim” der. Havada dolaşan kargalara da; “tavuğun bağırsakları çok güzeldir havada miting yapar bir gürültü koparırsanız size de tavuğun bağırsaklarını vereceğim” der.
Propagandayı yapıp organizasyonu hazırlayan tilki kümese rahatça girer kart tavukları çalar ve taksimatı yapmağa başlar:
Tavuğun %10’nu köpeklere kemik olarak verir onlar çayırda kemikle meşgul olur. Çakallara derisini ve gerisini verir. Bağırsaklarını da kargalara (basın yayın) verir. Kendisi de tavuğun gövdesini alarak köyden uzaklaşır.
Köylü Mehmet ağa kümesin bu halini görünce çok sinirlenip köpeklere bağırmaya başlar: Köpekler; “bizim hiç bir suçumuz yok, biz yapanı görmedik” derler. Ağzında derisi ve gerisi ile yakalan çakallar bulunur ve fatura çakallara kesilir. Aslında tavuğu çalan tilkidir ve kendinden hiç bir iz bırakmadan tavuğu çalmış suçlu olarak da çakalı bırakmıştır.
İşte Tilki demokrasisi budur. Dünyanın tavuğunu çalıp sonradan taksimat tapan Yahudi bu tilki gibi kemikçilere yüzde 10, tüycülere deri ve gerisini, kargalara da bağırsakları vererek kendisi gövdesini götürmektedir.
Buna tilki demokrasisi denir.