Seçme Fıkralar
Avukat, müvekkiline telgraf çekti: “Basınız sağolsun. Karınızın gömülmesini mi, mumyalanmasını mi, yoksa yakılmasını mi sağlayalım?”
Ertesi gün şok cevap geldi: Emin olmak için üçü de yapılsın.”
TEMELİN TAVUKLARI
Temel tavukçuluk yapmaya karar vermiş ve şehirden 1000 tane tavuk almış köyüne gelmiş ve bunları bacaklarınden toprağa gömmüş ve sulamış ancak 2 gün sonra bir bakmış tavukların hepsi ölmüş . Bu duruma çok kızan ve ne yapacağını bilemeyen Temel hemen Trabzon’daki ziraat odasına durumu anlatan bir yazı yazmış yazıda tavukları toprağa ayaklarından gömdüğünü ancak tavuklarının öldüğünü yazmış . 2 gün sonra Trabzondan yanıt gelmiş : Yazdığınız mektup elimize ulaştı . Durumu anladık ancak daha iyi bir araştırma için lütfen topraktan örnek yollayınız …
ASTRONOT TEMEL
Temel Marsa gidecek ilk astronottur . 10 milyar dolarlık muhteşem bir uzay gemisi ile giden Temel’den dönüşe dek haber alınamayacaktır . Temel 10 yıl sonra geri döndüğünde flaşlar patlar , herkes merakla etrafını sarar :
” Marsta hayat var mı ???” Temel omuzlarini silker :
” Yok …”
Bilim adamları , basın ve tüm dünya hayal kırıklığı içindedir. Temel’i uçağa bindirip Trabzona uğurlarlar. Aksam evinde ailesi ile TV ‘den kendi dönüşünü seyreden Temel’in oğlu sorar :
” Buba yahu hakikaten Mars ‘ta hayat yok muydu ?” Temel yine omuzlarını silker :
“Haçan saat 11 dedin miydu bütün tükkanlar kapaniyi ! Sen puna hayat mi diysin ? ”
ONLAR CENAZE İÇİN
Yaşlı adam ölüm döşeğindeydi… Artık son dakikalarını yaşıyordu… Hasta yatağında yatarken birden mutfaktan gelen kokuyu duydu, en sevdiği çikolatalı kurabiyelerin kokusu…
Birden gözleri aralandı, kendini ayağa kalkacak kadar güçlü hissetti…Bu şaşılacak bir şeydi, ölmek üzere olan adamı ayağa kaldırmaya kurabiyelerin kokusu yetmişti…Duvara tutunarak merdivenlere kadar yürüdü…Basamakları ağır ağır inerken sanki mutfağa değil hayata yaklaşıyor gibi heyecanlıydı…
Nihayet mutfak kapısına kadar geldi… İşte masanın üzerindeki tepside onlarca çikolatalı kurabiye, tam karşısında duruyordu… Son gücüyle masaya yaklaştı, o kurabiyelerden bir tane ağzına atabilse sanki ömrüne ömür katılacaktı… Bir tane almak için elini uzattı… Ama birden karısı yetişti ve eline vurdu:
“-Çek elini bakayım… Onlar cenaze için…”
KAYSERİLİ TAKSİDEYKEN
Taksinin yokuşta freni patlamış,müthiş bir hızla aşağıya doğru iniyor.Kayseri’li müşteri bağırmış:
-Durdur şu arabayı
Şoför panik içinde:
-Durduramıyorum frenler patladı
Kayseri’li müşteri:
-O zaman taksimetreyi kapat