Papayan Kuşu
“Öytmenim” dedi Fevzi.
“Sen hiç papayan kuşu göydün mü?”
“Göydüm.” dedim.
“Geyçekten konuşuyoylay mı insan gibi?” diye sordu bu sefer.
“Konuşuyoylaymış. Ama ben duymadım. Belki de benimle konuşmamıştıy” diye cevapladım.
Düşündü biraz ve “Ben papayan kuşu olsam senle hep konuşuydum” dedi. “Çünkü sen insanı hep dinliyoysun” diye ekledi.
Gülüştük. Gözlerimizle. Sınıfta bize katıldı. Bu bir matematik dersiydi üstelik. Ama olsundu. Aklımız papayan kuşundayken matematik öğrenemezdik zaten. Denk küme konusu kaçmıyordu ya. Maksat gönüller denk olsundu.
Fevzi… Ve ben… “R” leri yazan ama söyleyemeyen iki adam. Fevzi, boyu alabildiğine kısa, yüreği dağlara denk bir öğrencimdi. Dostumdu. Hayat öğretimdi hatta.
Ben papayan kuşu bile olsam, O konuşunca hep susar ve yine dinlerdim…
Naim ÜNVER