O Dua Sende Bu Akıl Bende Varken
Hoca bir gece, tam uyumak üzereymiş ki, damda bir hırsızın gezindiğini duymuş. Hemen hanımını uyandırmış. Yüksek sesle:
-Hanım, geçen gece eve geldiğim zaman sen derin bir uykudaydın. Benim geldiğimi duymadın. Ben de kapıyı bir müddet çaldım. Seni uyandıramayacağımı anlayınca içimden bir dua okudum. Ayın ışığına da tutunup evden içeri girdim. Hatırladın değil mi?
Hanımı, Hoca’ya hangi duayı okuduğunu sormuş, Hoca da söylemiş. Bu sırada hırsız da bacadan içerisini dinlemekteymiş. Hoca’nın okuduğu duayı ezberleyip tekrarlamış.
Ardından da ayı ışığına tutunup içeri girmeye çalışmış. Derken palas pandıras damdan aşağı yuvarlanmış.Hoca, gürültüyü duyunca karısına:
-Çabuk bir mum getir. Hırsızı yakalayalım.Vücudu hurda haline gelen hırsız, Hoca’nın bu sözlerini duymuş. Yattığı yerden:
-Hoca efendi, hiç acele etme! O dua sende, bu akıl da bende varken, ben buradan öyle kolay kolay kalkıp da bir yere gidemem.
Astronot Temel
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel’in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş.
Maymunun görevleri:
“Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek…” diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış: “Maymunu iyi besle!