Kendi doğurduğumdan özür mü dileyeceğim?

Adım Nermin. Şuan 40 yaşındayım.

Maalesef “kendi doğurduğumdan özür mü dileyeceğim?” diyen bir ailenin çocuğu olarak büyüdüm.

Tahmini 7-8 yaşlarındaydım. Annem ile bir akraba ziyaretine gittik.

Ev sahibinin ben yaşlarında bir oğlu vardı.Odada birlikte oynamaya başladık.

Ahmet’in sonra canı sıkıldı. Dışarıya top oynamaya çıktı.

Ben de odada yalnız başıma oynamaya devam ettim.

Birden “şangııır” diye bir ses duyuldu.

Oynadığım odanın içine bir top girdi ve cam kırıldı.

Hemen ayağa kalktım.

Top önüme düştüğü için şaşkınlıkla topu elime aldım.

O arada annem ve ev sahibi koşarak içeri girdi.

Annem elimde topu görünce camı benim kırdığımı düşünüp bir an da beni dövmeye başladı.

“Ben yapmadım” desemde öfkeden beni duymuyordu.

Ahmet’in 5 dakika sonra eve gelmesi ile olay anlaşıldı ama ben çok fena dayak yemiştim.

Annem olayı anlayınca bana sadece şunu söyledi, “Salak söylesene camı kırmadığını! Boş yere dayak yedin”

Sonra içeri geri gitti. Çayını içmeye ve sohbetine kaldığı yerden devam etti. O arada ev sahibi duruma çok üzüldü.

Anneme “çocuktan bir özür dileseydin bari” dedi.

Annem ise “kendi doğurduğumdan özür mü dileyeceğim?” diyerek beni hiç önemsemedi.

Hiç bir zaman benden özür dilemezdi, zaten.

Biliyor musunuz hocam! Ben çocuklarımdan hep özür dilerim.

Çünkü bilirim ki, kırılan kalbin tamiri o an yapılmıyorsa o kalp bir ömür kırık kalıyor.

O kırgınlıkla sen ailene düşman olup aylarca kapısını açmak istemiyorsun.

İçinde unutamadığın, kapatamadığın derin yaraların oluyor.

Ve en önemlisi insan kendini çok değersiz, beş para etmez hissediyor.

İçinde günden güne büyüyen bir nefret doğuyor.

Bir gün anne olunca daha çok kızdım,anneme.

Ben evladımın bir damla göz yaşına kıyamazken annem bizi haksız yere dövüp bir özür bile dilemezdi.

Sizin yazılarınızı okuyan insanlara bunu da anlatın, lütfen.

Dayak yiyen ve bir özrün bile çok görüldüğü çocuklar kendilerini paçavra gibi hissediyor…

Dilek Cesur…

You may also like...