İlişkinizde Güvensizlik Duygusunun Baskın Olduğunun 8 Sinyali
İlişki ilerledikçe ve derinleştikçe güven duygusunun daha güçlü hissedilmesi beklendiği için, güvensiz bir ilişkide olduğunuzun sinyallerini almakta zorlanabilirsiniz. Ancak birlikte olduğunuz kişiyle yaşadığınız problemler çözüme ulaşmadan yenileri ortaya çıkmaya başladığı zaman, bir şeylerin yolunda gitmediği konusunda düşünmeye başlar ve en sonunda da yaşadığınız hemen hemen her sorunun temelinde güvensizlik duygusunun olduğunu keşfetmeye başlarsınız.
Güvensiz bir ilişki, tarafların psikolojisini bireysel olarak olumsuz etkileyebildiği gibi ilişki dinamiklerinde de çok derin ve geri dönüşü mümkün olmayan problemleri beraberinde getirir. İlişki yaşayan kişilerde güvensizlik duygusunun ortaya çıkışı, ilişkinin iki taraf için de ne anlam ifade ettiğiyle doğru orantılıdır. Sosyal çevresi tarafından takdir edilmek isteyen, ilişkisinin mükemmel olduğunu kanıtlama çabası içinde olan birey ilişkisi üzerinden elde ettiği sosyal statüyü kaybedeceği korkusuyla güvensizlik duygusu geliştirebilir.
Günümüzde özellikle sosyal medyanın hayatımızın her alanında yer alıyor oluşu, bireylerde güvensizlik duygusunun daha da artmasına ve kişilerde paranoyaya varan yoğun güvensizlik duygusunun ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Kıskançlık, kişinin özgüvenin düşük oluşu, yaşanan ilişki ya da birlikte olunan kişi hakkındaki paranoya halini almış düşüncelerle birlikte zamanla ilişkiye zarar vermeye başlıyor.
Güvensiz bir ilişki çok uzun süre devam ettiğinde, hem kendinize hem partnerinize olan güveniniz azalıyor ve ilişkinizle ilgili olumlu düşünceleriniz ve deneyimleriniz yavaş yavaş yok olmaya başlıyor. Bu nedenle güvensiz bir ilişkide olduğunuzu nasıl anlayabileceğinizin yollarını ve ilişkide güvensizlik duygusuyla başa çıkma yöntemlerini sizler için derledik:
Telefonunu karıştırmamak için kendinizi zor tutuyorsanız…
Gecenin ortasında kendi kendinize uyandınız ve sevgiliniz yanında top patlasa uyanmayacak kadar derin bir uykuda. İlk yapmak istediğiniz şey ne olur? Bu soruyu duyunca aklınıza ilk gelen cevap “sessizce telefonuna uzanmak ve tüm mesajlarını kontrol etmek” oluyorsa güvensiz bir ilişkide olduğunuzu söyleyebiliriz. Güvensizlik duygusunun ortaya çıkışında sosyal medya kullanımının artması, dolayısıyla istediğimiz kişiyle iletişimimize kolayca telefon üzerinden devam edebilmemiz önemli bir rol oynuyor. Partneriniz telefonda biriyle mesajlaşırken, konuşurken ya da sosyal medya hesaplarında gezinirken aklınız sürekli kiminle konuştuğundaysa güvensizlik duygusu yaşadığınız söylenebilir. Sadece ne yaptığını kontrol etmek amaçlı bile olsa başka birinin telefonunu karıştırmak, onun özel alanına ve mahremiyetine müdahale etmek demektir.
Sizi dahil etmeden plan yapıyor olmasından rahatsızsanız…
İşyerinden çıktıktan sonra arkadaşlarıyla bir şeyler içecek olması sizi stresli ve gergin hissettiriyorsa güven konusunda problem yaşıyor olabilirsiniz. İlişkide güvensizlik duygusunun en önemli belirtilerinden biri de karşınızdaki kişiye inanmamaktır. Eğer partnerinizin tek başına ya da arkadaşlarıyla dışarı çıkması sizin için aldatma, yalan, sadakatsizlik kelimeleriyle kesişiyorsa partnerinizin güvensiz oluşuna değil sizin kendi güvensizliklerinizin temelinde yer alan deneyimlerinize odaklanmanız gerekir.
Partneriniz olmadan plan yapamıyorsanız…
Hayatınızdaki kişi bir anda ortadan kaybolsa ne yaparsınız? Hayatınıza tek başınıza devam edebilmeye hazır mısınız? Arkadaşlarınız, aileniz, partnerinizin dahil olmadığı bir sosyal çevreniz hala var mı? Varsa onlara da zaman ayırıyor musunuz? Eğer bu sorulara yanıtınız hayırsa, güvensiz bir ilişkide olduğunuzu söyleyebiliriz. İlişkinin ilk aşamalarında tüm zamanınızı birlikte olduğunuz kişiyle geçirmek istemeniz ve tüm planlarınıza onu dahil etmeniz oldukça normal. Ancak aylar, hatta yıllar geçtiği halde partnerinizin olmadığı hiç bir plana dahil olmak, onsuz hiç bir şey yapmamak istiyorsanız güvensiz bir ilişkidesiniz demektir.
İlişkinizde en küçük çatışmalardan bile kaçınıyorsanız…
Tartışma ve çatışma olmadan sağlıklı bir ilişki yürütebilmek mümkün değildir. Sürekli çatışma içinde olmak tabii ki sizi de ilişkinizi de yıpratır ama tartışılması gereken şeylerin üzerini örtüp görmezden gelmek de aynı ölçüde sizi yıpratacaktır. Tartışılmadan biriktirilen her şey bir gün doyum noktasına ulaşacak ve çok daha şiddetli şekilde patlayacaktır. Tartışma olmayan ilişkilerde güvensizlik duygusu da yoğun olur çünkü kişi öz güveninin zedeleneceğini, kişiliğine saldırılacağını düşündüğü için tartışmadan kaçınır.
Partnerinize sürekli eski ilişkileriyle ilgili sorular yöneltiyorsanız…
“Ben mi daha güzelim eski sevgilin mi?“, “Hiç eski sevgilini düşünüyor musun?“, “En çok hangi sevgilini özlüyorsun?“, “Benimle olmasan şimdi kiminle olurdun?“, “Neden ben?“… Bu ve benzeri geçmişe yönelik sorular, ilişkisinde güvensizlik duygusu yaşayan ya da geçmişte güveni kırılmış olan kişilerin sıklıkla sorduğu sorulardır. Güvensizlik duygusu taşıyan bir birey bu soruların cevabını çok iyi bildiği halde, sadece kendisini güvende hissetmek için sık sık partnerine aynı soruları yöneltme ihtiyacı duyar.
İlişkinizin her zaman yolunda gideceğini güvence altına almak istiyorsanız…
Benzer şekilde, partnerinizin size sadık olduğunu ve ilişkinizde gelecekte problem yaşanmayacağını, her şeyin çok iyi gideceğini ve sürekli mutlu olacağınızı güvence altına almaya çalışmak da güvensiz bir ilişkide olduğunuzun işaretlerindendir. Güvensiz partnerler her zaman onay almak isterler. Her şeyi garanti altına almadan kendilerini güvende hissetmezler.
Partnerinizin hata yapmasını dört gözle bekliyorsanız…
Mutlu ve sağlıklı bir ilişkide birlikte olduğumuz kişinin gelişmesini, mutlu olmasını ve en iyiye ulaşmasını arzu ederiz. Ancak ilişkide güvensizlik duygusu baskın olmaya başladığında işler değişir. Partnerinizin elde ettiği tüm başarıların sizin sayenizde olmasını istersiniz. Sizin dahil olmadığınız herhangi bir konuda başarılı olmasının, size ve ilişkisine olan bağımlılığını azaltacağı korkusunu taşırsınız. Bu nedenle bırakın başarısına destek olmayı, sizi ve ilişkisini ilgilendirmeyen, ona bireysel olarak katkı sağlayacak konularda başarılı olmasına engel olmaya bile çalışabilirsiniz.
Partnerinizi sadakatsizlikle suçluyorsanız…
Eğer birlikte olduğunuz kişi sizi daha önce hiç aldatmadıysa ya da ortada sizi aldatacağına dair en ufak bir somut kanıt yoksa sizi aldatacağını düşünerek onu sadakatsizlikle suçlamak paranoyadan başka bir şey değildir. İlk bakışta bu suçlamalar basit bir güvensizlik problemi olarak görünebilir, ancak buzdağının görünmeyen tarafı çok daha büyüktür. Partnerinizin sizi aldatacağını düşünmenizin en büyük sebebi, aslında öz güveninizin düşük olmasıdır. Kendinizi sürekli başkalarıyla karşılaştırdığınız ve partneriniz için yetersiz olduğunuzu hissettiğiniz için daha iyi birini bulacağı korkusuyla panikleyip onu suçlamaya başlarsınız.
İlişkinizde yukarıda bahsettiğimiz, güvensiz bir ilişkide olduğunuza dair sinyaller veren durumlar yaşıyor olabilirsiniz ancak yaşadığınız güvensizlik problem çözümü olmayan bir sorun değil. Öncelikle, yaşadığınız güvensizlik duygusunun gerçekten mantıklı bir sebebi olup olmadığının farkında olmalısınız. Eğer partneriniz sizi gerçekten aldatıyorsa ya da siz aldattığına dair bir şüphe taşıyorsanız rahatsızlığınızı mutlaka partnerinizle paylaşmak ve bir karar almak durumundasınız.
Ancak problem yukarıda bahsettiğimiz durumlar gibi yalnızca sizin düşünce kalıplarınızla ilgiliyse, yani sizdeki güvensizlik duygusu nedeniyle güvensiz bir ilişki yaşıyorsanız ilişkinizi daha da kötü bir gidişata sürüklemeden önce kendinizle ilgili değiştirmeniz gereken şeylere odaklanmalısınız. Öncelikle, hayal gücünüzü ve paranoyalarınızı bir kenara bırakmalı, partnerinizden ayrı olduğunuz her dakika onunla ve ilişkinizle ilgili felaket senaryoları üretmekten vazgeçmelisiniz. Kendinize ve partnerinize yalnız kalmak ve nefes almak için zaman verin. Evet, birliktesiniz. Evet, bir ilişkiniz var ve siz bir çiftsiniz. Ancak aynı zamanda ikiniz de ayrı birer bireysiniz. Bu nedenle ne kadar yakın olursanız olun, ne kadar çok şey paylaşıyor olursanız olun kendinize ait alanı kaybetmemeye önem verin. Kendinizi ya da partnerinizi geçmişinizdeki kişilerle, ilişkinizi de geçmiş ilişkilerinizle karşılaştırmayın.
Kaynaklar:
Psychology Today
Lifehack