Hırsızın Hiç mi Suçu Yok
Bir gün Nasreddin Hoca’nın eşeği çalınmış. Can sıkıntısı içinde durumu komşularına anlatınca her kafadan bir ses çıkmaya başlamış. Birisi :
– Hocam demiş niye ahırın kapısına iyi bir kilit takmadın sanki ?
Bir başkası :
– Evine hırsız giriyor da senin nasıl haberin olmuyor ? diye konuşmuş.
Bir diğeri de :
– Hocam demiş, kusura bakma ama eşeğin çalınmasına en büyük sebep yine sensin. Çünkü doğru dürüst bir ahırın bile yok. Nerden baksan dökülüyor. Hoca kızmış
– Yahu demiş, iyi, güzel de kabahatin hepsi benim mi ? Hırsızın hiç mi suçu yok ?
Kötü Alışkanlık
Doksanlı yaşlara yaklaşmış iki yaşlı kadın sohbet ediyorlarmış.
– “Benim bey bu sıralarda kötü bir alışkanlık edindi. Tırnaklarını yemeye başladı. Ne yaptıysam vazgeçiremedim. Sinirlerimi bozuyor.”
Diğer kadın ise cevaben:
– “Haklısın benimki de bir ara başladı ama uyguladığım tedbirlerle tırnak yemesini engelledim.” der.
– “Çok iyi! Ne yaptıysan bana da öğret lütfen.”
– “Çok basit dişlerini sakladım.”
Gümrükten Geçen Papağan
Adam, papağanını gümrükten kolay geçirebilmek için bir kutuya koymuş, üstüne de “kırılacak eşya” diye yazmıştı.
Gümrük memuru yazıyı okuyunca, kutuyu şöyle bir silkelemeye başladı. Aynı anda içeriden papağanın bağırdığı duyuldu:
“Şangur şungur.. Şangur şungur..”
Tekrar İnip Binsek mi?
Bir makine, bir elektrik, bir de bilgisayar mühendisi arabayla yola koyulmuşlar. Bir süre sonra araba arıza yapmış, kenara çekmişler. Makina mühendisi:
– “Dur ben bi’ bakayım…” deyip kaputu açmış.motor blokuna, şafta, diğer aksamlara bakıp bir şeyler yapmış, arabaya binmiş. Marşa basmış, araba çalışmamış.
Elektrik mühendisi:
– “Dur bi’ de ben bakayım…”deyip kaputu açmış. Aküye bakmış, kabloları kontrol edip arabaya binmiş. Marşa basmış, araba çalışmamış.
İkisininde kafası bilgisayar mühendisine doğru dönmüş.
Bilgisayar mühendisi:
– “Eee…inip tekrar binsek mi?”
Gönlüm Razı Olmadı
Nasreddin Hoca, kasabadan Kur’an-ı kerim, tefsir ve ilmihal gibi bazı kitaplar almış. Bir çuvala yerleştirmiş. Çuvalı sırtına almış, eşeğine binmiş köyüne doğru gidiyor.
Yada Hoca’yı görenler :
– ” Bre Hoca, çuvalı niye kendi sırtına aldın ?” diye sormuşlar.
– “Ne yaparsın” demiş Hoca, “zavallı hayvan zaten benim bütün kahrımı çekiyor. Kendi bindiğim yetmiyormuş gibi çuvalı da ona taşıtmaya gönlüm razı olmadı.”