Ceylan ve Kurt Hikayesi
Rivayet ederler ki: Bir ceylanla bir kurt evlenmişler ve çocukları olmuş.
Müftüye: “Bunu kurt mu sayalım; yoksa ceylan mı? Onu kurt olarak kabul etsek, eti haram ve murdar olur; ceylan desek helal olur. Bunu hangisinden sayalım ve adını ne koyalım? Tereddütte kaldık.” diye sordular.
Maharetli müftü şöyle fetva verdi: “Bunun hükmü mutlak(kesin) değil; mufassaldır(detaylı). Bu yavrunun önüne bir deste ot ve biraz kemik koyunuz. Eğer kemiğe meylederse kurttur ve eti haram olur. Yok eğer ota meylederse ceylandır ve onun eti ceylan eti gibi helaldir.”
Bunun gibi Ulu Allah, o dünyayı bu dünya ile, yeri gök ile karıştırdı, birleştirdi. Biz bu her ikisinin çocuklarıyız. Eğer ilme meyleder ve kuvvetimiz ilim ve hikmet olursa semavi ve helal oluruz. Eğer yemeğe, uykuya ve cihanın nimetlerine, giyeceklerine meylederse hayvani ve zemini oluruz. Makamımız alayi illiyin değil, cehennemin dibi olur.
Sultan Veled (Hz. Mevlana‘nın oğlu, ö. 1312)
Maarif, çev. M. Ü. Tarıkahya, 2011, Ataç Y.