Bilim insanlarına göre tartışmaları sonlandırmanın en etkili yolu

Tartışılan kişiye sarılmak, hararetli bir tartışma sırasında pek çok kişinin pek de tercih etmeyeceği bir davranış olabilir. Ne var ki, yakın zamanda yapılan bir araştırma, sarılmanın, anlaşmazlık anında tam da ihtiyaç duyduğumuz şey olabileceğinin altını çiziyor.

Geçtiğimiz günlerde PLOS One’da yayınlanan bir araştırmaya göre, sarılmak, tartışmalardan kaynaklanan duygu durumu değişikliklerini büyük ölçüde yumuşatıyor.

Sarılmak, anlaşmazlıkları çözmenin en etkili yolu olabilir

404 yetişkinin katıldığı çalışmada araştırmacılar, 2 hafta boyunca her gün katılımcılarla gün içerisinde yaşadıkları tartışmalar, duygu durumları ve gün içerisinde ne kadar sarıldıkları hakkında konuşmuş. Sonuçlar, tartışma yaşadıkları bir günde aynı zamanda sarılmış olan katılımcıların, pozitif duygularının tartışma nedeniyle çok da azalmadığını ve tartışmanın neden olduğu negatif duyguların yeterince yoğun olmadığını ortaya koymuş. Diğer bir deyişle, sarılmak anlaşmazlıkları ortadan kaldırıyor olmasa da, tartışma durumunun yarattığı negatif hisleri ve durumları en aza indiriyor.

Bilim insanları, uzun süredir “herhangi iki kişi arasında yaşanan, cinsiyetsiz” dokunmanın kişiler üzerindeki etkilerini araştıryor. Eski araştırmalara göre, daha sık dokunan kişiler, hem fiziksel anlamda, hem de psikoloji ve ilişki konusunda daha sağlıklı oluoyr. Diğer yandan stresli zamanlarda daha sık dokunan/dokunulan kişilerde, kardiyovasküler aktivite ve kortizol salınımı da yavaşlıyor. Yani dokunmak, bir stres tamponu görevi görüyor. Yeni araştırmalara göre ise, sarılmak anlaşmazlıkları çözerek anlaşmazlıkların neden olduğu stresin azalmasına da yardımcı oluyor.

Sadece dokunmak yeterli mi?

Sarılmak konusunda araştırmacılar önemli bir konunun altını çiziyor: Sarılmak yalnızca kollarınızı dolamaktan ibaret değil. Sarılmak söz konusu olduğunda önemli olan dokunmanın fiziksel hissi değil, sarılmanın temsil ettiği destek. Ve bu desteğin verdiği saf ve samimi his, bir tartışmanın doğasını değiştirebilecek bir güce sahip.

Mindbodygreen yazarlarından Nörolog Dr. Ruhoy’a göre sarılmak yakınlık ve güven duygularının gelişmesini sağlarken, karışıklı anlayış ve şefkat duygularını besliyor. Hatta bu sebeple Dr. Ruhoy hastalarıyla güçlü bir bağ kurabilmek için onlara düzenli olarak sarılmayı alışkanlık haline getirmiş.

“Sarılma davranışı, hipofizde depolanan ve yeni doğan bebeklerle bağ kurmamızı sağladığı için sevgi hormonu da denilen oksitosin hormonunun salınmasını sağlıyor. Oksitosin hormonunun ortaya çıkardığı sevgi, samimiyet, dostluk gibi hislerse, ailemize, dostlarımıza ve sevdiklerimize sarılmak istememizin arkasında yatan içgüdü.”

Özetle; sarılmak tüm tartışmaların sonlanmasını sağlayacak sihirli bir çözüm olmasa da, anlaşmazlıkların neden olduğu gerginliği altına almak için kullanılabilecek oldukça güçlü bir silah.

Kaynak:

Mindbodygreen

PLOS

You may also like...