DÜNYANIN EN GÜZEL ŞEYİ ?
Meşhur bir ressam, günün birinde dünyanın en güzel şeyinin resmini yapmaya karar verdi. Bunun için dünyada en güzel şeyin ne olabileceğine dair bilgi toplamak üzere uzun bir yolculuğa çıktı. Ağaçlık bir yolda giderken, beli bükülmüş yaşlı bir adamın yol kenarında oturmuş olduğunu gördü.
Yanına giderek ona dünyanın en güzel şeyinin ne olabileceğini sordu. İhtiyar, hiç tereddüt etmeden: ”UMUT” dedi.
Sonra, bir kasabadan geçerken, toplanmış bir düğün kalabalığına rast geldi. Kalabalığın arasına girerek genç damat ve geline:
”Dünyanın en güzel şeyi nedir, sizce?” diye sordu.
Gelin ve damat :
”Dünyanın en güzel şeyi olsa olsa SEVGİ’dir!” dediler.
Ressam yoluna devam etti. Tozlu bir yolda giderken cepheden gelen yorgun bir askerle karşılaştı. Aynı soruyu ona da sordu. Asker:
”Dünyada en güzel şey BARIŞ ‘tır.” dedi.
Ressam kendi kendine; ”Eğer dünyanın en güzel şeyleri umut,sevgi ve barışsa, ben bunların resmini nasıl yapabilirim ki?”
diye düşünmeye başladı. O düşünceyle evine döndü.
Evinin kapısından içeri girdiğinde ise, cevap karşısındaydı dünyanın en güzel manzarası işte budur diye düşündü. Çocuklarının masum bakışlarında umut, eşinin gözünde sevgi, evinde ise barış hali hüküm sürüyordu.
Bunlardan aldığı ilhamla ressam dünyasının en güzel şeyinin resmini yapmaya koyuldu. Resim bitince de tabloya şu adı verdi:
”BENİM EVİM.”
