Dünyanın En Çok Öpülen Kadını…

1930’larda Paris’teki meşhur Seine Nehri’nin kıyısına vurmuş kimliksiz bir genç kız cesedi bulunur. Yapılan otopside kızın 16-17 yaşlarında olduğu ve intihar ettiği anlaşılır.

Morg doktoru kızın pürüzsüz cildinden ve huzurlu tebessümden çok etkilenerek, yüzünün balmumundan bir kalıbını alır. Sonra kıza Seine ismi verilerek Paris’teki kimsesizler mezarlığına defnedilir.

Aldığı yüz kalıbını evinin salonuna asan doktoru ziyarete gelen yakınları ve arkadaşları, kızın yüzündeki ifadeden çok etkilenirler.

Garip bir huzur ve kaybolmuş bir mutluluğa benzettikleri yüzdeki ifade, Paris’te dilden dile konuşulmaya başlar.

Kalıbı duyan oyuncak üreticisi Asmund Laerdal, 1940 yılında kızın yüzünün PVC’den kopyalarını üretir ve bazı oyuncaklarda kullanır. İsmini ‘Annie’ koyduğu ve kızın yüzüne sahip olan oyuncak bir bebek, o yıl Avrupa’da en çok satan oyuncak olur.

1958 yılında Amerikalı Dr. Peter Safar ağızdan yapılan suni teneffüsü keşfeder ve bunun eğitimi için kullanmak üzere, oyuncak üreticisi Laerdal’dan 500 adet gerçek insan boyutlarında Annie bebeği sipariş eder.

Ne var ki dönemin Amerikan hükümeti bu eğitimi gereksiz bularak satın almayı iptal eder ve üretilen bebekler elde kalır. Bunun üzerine oyuncak şirketi sahibi Laerdal Norveç’le anlaşarak bebekleri oraya gönderir.

Bu tarihten sonra zamanla tüm dünyada suni teneffüs eğitimleri için aynı model cansız mankenler kullanılmaya başlar ve hepsinin yüzü Parisli Seine’in yüzüdür.

Bir nehirde hayatına son veren Seine’in hayata gizemli vedasının tebessümlü dudaklarında, yüzbinlerce insanın hayatını kurtaran öpücük saklıdır .

You may also like...