Düşünün Ama Güzel Düşünün

Amerika’da kanserden son günlerini yaşayan bir hasta doktorlara; acısız ölmek istediğini, bu nedenle bileklerindeki damarların kesilerek ölmek istediğini söyler. Tabii bu durum ötenaziye girdiği için hastayı, ötenazinin serbest olduğu İsviçre’ye gönderirler.

Buradaki doktorlar, psikolojik ölüm gerçekleştirme deneyi yapmak ister.

Hastayı ruhsal ve zihinsel olarak hazırlarlar. Bileklerinin kesildikten sonra nasıl öleceğini geniş bir şekilde anlatırlar : “Bileğin kesildikten beş dakika içinde öleceksin, beş dakikalık süren var,” derler.

Hastayı yatağına uzatırlar. Hasta

gözlerinin bağlı olmasını istediği için gözleri bağlanır. Daha önce buzdolabına konulan bir bıçak getirirler. Bıçağı bir suya batırırlar. Bıçağın arka keskin olmayan tarafı hastanın bileğine kesiyorlarmış gibi sürerler.

Bıçak soğuk ve ıslak olduğu için, kesilmiş hissi verir.

Sonra her dakika kalan süreyi söylerler. Doktorlar bunu yaparken kalbini makinede izlemeye alırlar. Kalp her geçen dakika atışları seyrekleşir ve beş dakika dolduğunda adam gerçekten kalbi durur ve ölür.

Bir insan, içinde bulunduğu ruh hali, onun geleceğini, kararlarını, sağlığını belirler. Bir şeye çok inanmak, gerçekleşmesi için büyük bir etkendir. İnsan, inanarak her şeyi başarabilir…

Ümitle…

Düşünün ama güzel düşünün.

İnsanların istediklerini elde edememelerinin sebeplerinden biri, belki de olmasını istedikleri şeyler yerine, olmasını istemedikleri şeyler üzerine düşünüyor olmalarıdır

Alıntı

You may also like...