KAMYON

Çıldır, Aydın Havaalanı arazisini bağışlayan kişidir.1930lu yıllarda Konya’dan Aydın’a çalışmak için gelmiştir. Çalışırken yüklü miktarda altın bulduğu anlatılır halk arasında.

Çok varlıklı olmasına rağmen eski yasama biçimini değistirmemiş.Üstü bası perişan bir durumda gezermiş. Yoksulluk günlerinde giyindiği gibi giyinir, o vakitler nasıl besleniyorsa öyle besleniyormuş.

Birgün yoldan geçen bir kamyonu durdurmuş. Ön tarafa binmiş.. Binmiş binmesine de önde şoförden başka bir kisi daha varmış.Kravatlı,takım elbiseli biri.

Çıldır’ın üstü başı toz,kir içinde.Beyefendinin pantolonuna değmiş Çıldır’ın pantolonu.Beyefendi üstünü silkelemiş, küçümseyen bir yüzle:

—Amca fazla sokulma,üstümü kirleteceksin, demiş.

Adamı davranışı Çıldır’ın zoruna gitmiş.

Kamyoncu’ya :

—Oğlum kamyon kendinin mi?Diye sormuş.

Kamyoncu:

—Kendimin,diye cevap vermiş.

Çıldır:

—Bu kamyonun fiyatı ne kadar?Diye sorar.

Kamyoncu:

—Otuzbin lira.Der.

Çıldır:

—Peki ben sana kırkbin versem,kamyonu bana satar mısın?

Kamyoncunun canına minnet. Taş çatlasa yirmi beş bin edecek kamyonu kırk bine satacaktı. Hiç düşünmeden:

—Satarım tabii.Diye cevaplamış sevinçle.

Çıldır cebinden bir kese çıkarmış.Kamyoncuya kırk bin lirayı vermiş.

—Kamyonu aldık ama bana şoför gerek.Şöför olarak çalışır mısın benim kamyonda? Kırk lira aylık veririm, demiş Çıldır.Kamyoncunun canına minnet.Tamam der gibi başını sallar ağzı kulaklarında .

Çıldır Kamyoncuya döner,ona der ki:

—Eeee! Bizim oğlan. Kamyonu aldım. Şoförü de tuttum. Şimdi ilk emrimi veriyorum sana.Sağda dur ve bu adamı benim kamyonumdan indir.

O zamana kadar olan biteni sessizce izleyen iyi giyimli adam, şaşkınlıkla bakınıyormuş.

— Yapamazsınız! Beni bu dağ başında bırakamazsınız, dese de kamyondan inmek zorundadır. Kamyon yürüdüğünde kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde kalakalmıştır.

Bazan bu yaşam öyküsünü hatırlarım.Kendi kendime”Çıldır gibi çok param olsa”derim.

Ders verilecek o kadar çok sonradan görme var ki!

You may also like...