Şansı Yakalamak İçin Kendinizde Değiştirmeniz Gereken 3 şey

Şans görünüşte her ne kadar talihten kaynaklanan ya da başarısızlık olarak tanımlansa da; aslında ona erişmemizi sağlayan pek çok vasıta vardır. Bu vasıtalarıysa kendi attığımız adımlarla elde ederiz.

Tina Seelig, üniversitelerde girişimcilik dersi veren bir yazar. Şansın sürekli esen bir rüzgar olduğunu ifade eden Seelig, bu rüzgarı yakalayabilmek için kendimizde üç şeyi değiştirmemiz gerektiğini belirtiyor. Hepsi de risk almakla ilgili olan bu üç değişikliği şöyle sıralayabiliriz:

Kendinizle olan ilişkinizi değiştirin

Şansı yakalamanın ilk kuralı konfor alanınızdan çıkmaktır. Şanslı biri olabilmek için sizi konfor alanınızdan çıkaracak küçük riskler almaya istekli olmalısınız. Aslında bunu çocukken fazlaca yapıyoruz. Yürümeyi, konuşmayı, bisiklet sürmeyi hep konfor alanımızdan çıkarak öğrendik. Sorun ise yaşımız ilerledikçe bu konudaki cesaretimizin azalması. Çünkü yaş aldıkça kim olduğumuz hissine dair yabancılaşıyor ve kendimizi çok zorlamamaya başlıyoruz.

İnsanlarla olan ilişkinizi değiştirin

Şansı yakalama yolculuğunda size yardımcı olan herkes, hedeflerinize ulaşmada bir rol oynar. Sizin yapmanız gerekense buna dair bir minnet veya şükür duygusu geliştirmek. Bu, insanlarla olan ilişkinize de yansıyacak ve daha olumlu ilişkiler kurmaya başlayacaksınız. Seelig’e göre; eğer karşınızdaki kişiye karşı bir minnet hissi yaşamıyorsanız, yalnızca talihinizi kapatmıyor; aynı zamanda olası fırsatları da kaçırıyorsunuz demektir. Çünkü birilerinin sizin için bir şeyler yapması, başkaları için harcayabilecekleri zamanı size ayırmaları anlamına gelir.

Fikirlerle olan ilişkinizi değiştirin

Çoğu insan ortaya atılan yeni fikirlere bakarak iyi ya da kötü olduklarına dair bir yargıda bulunur. Ancak Seelig’e göre; fikirler ne iyi ne de kötü olabilir ve berbat görünen fikirlerin tohumları çoğu kez gerçekten dikkate değerdir. Bu açıdan bakıldığında çok kötü de görünse fikirleri anlamaya çalışırsanız, belki de hiç kimsenin elde edemeyeceği türden bir şans yakalayabilirsiniz.

KAYNAK: TED

You may also like...