Mona Lisa Gülümsemesi
• MONA LISA
Bir portredeki gözlerin sizi odada takip ettiği izlenimini yaratan ilk kişi Leonardo olmasa da bu etki onunla öylesine yakında ilişkilendirilmiştir ki “Mona Lisa etkisi” adıyla anılır olmuştur.
Leonardo Lisa’nın tebessümünü mükemmelleştirmeye çalıştığı sıralarda gecelerini Santa Maria Nuova hastanesinin altındaki morgun derinliklerinde, kadavraların derilerini yüzüp kasları ve sinirleri açığa çıkararak geçiriyordu. Bir gülümsemenin adım adım oluşmasına hayranlık duymaya başlamıştı; kendine yüzün her bir kısmının olası tüm hareketlerini inceleme ve her bir yüz kasını kontrol eden her bir sinirin kökenini saptama talimatı vermişti.
Leonardo dudakları büzdüren kasın alt dudağa biçim verenle aynı kas olduğunu keşfetmişti. Alt dudağınızı büzerseniz bunun doğru olduğunu anlarsınız; alt dudak, üst dudak olsun ya da olmasın kendi kendini büzebilir, oysa üst dudağın tek başına büzülmesi imkansızdır.
Tebessümün altında bir başka bilim dalı daha yatar. Leonardo optik çalışmalarında ışık ışınlarının gözde tek bir noktaya vurmayıp retinanın her yerine çarptığını anlamıştı.
Doğrudan ağza bakarsanız retinanız kadını pek de gülümsemiyor gibi gösteren bu ufak detayları ve çizgileri yakalar. Ancak dikkatinizi gözlerine, yanaklarına ya da resmin başka bir yerine bakmak üzere yavaşça ağızdan uzaklaştırdığınızda, ağzını sadece genel hatlarıyla görürsünüz. Biraz bulanıklaşır. Ağzın kenarlarındaki küçük çizgiler artık seçilemez ancak oradaki gölgeleri yine de görürsünüz.
Bu gölgeler ve ağzın kenarındaki yumuşak ‘sfumato’, kadının dudaklarını hafif bir tebessüm halini alacak şekilde yukarı kıvrılmış gibi gösterir. Sonuç; ne kadar az ona odaklanırsanız o kadar parlak titreşen bir tebessümdür.
Walter Isaacson – Leonardo da Vinci
İyi ya da kötü bir şey yoktur. Biz düşüncemiz ile iyi ve kötüyü yaratırız…
William Shakespeare