İyilik Ne Demek?

Sıcak demir ustasıydı benim babam.

Demiri nar gibi kızartan kömürlü körük başında babam, yaz kış demeden demiri tava getirip, sekiz kiloluk çekiçle şekillendiren babam. Oluk oluk akan terini silerken, kömür isi yüzünde fırça darbesi gibi duran babam. Gururuyla, namusuyla, kendi deyimiyle Namerde muhtaç olmadan Yaşayan babam.

Bilmem neden o kadar isin, kömürün sıcağın ve terin içinde hep beyaz gömlek, beyaz mendil kullanırdı. Öyle zor para kazanırdı ki babam, ben bu yaşıma kadar o kadar terle para kazanan bir adam görmedim.

On yaşlarındaydım, o gün bakkala borcumuzu ödeyecektik haftalardır para biriktirmişti babam. Babamın demir dövdüğü dükkana bir adam girdi. “Ustam çocuğum hasta lütfen yardım et acil para lazım” dedi. Babam çekici örse koydu arka cebinden çıkardığı beyazlığı griye dönüşmüş mendille alnında ki terleri sildi. O an göz göze geldik babamla yorgun ve bitkin gözlerinde mutlu bir kararlılık vardı.

Babam hiç tereddüt etmeden arka cebine biriktirdiği kağıt paraları saymadan uzattı yardım isteyen adama, adam babamın elini öpmeye çalışırken babam müsaade etmeyerek eğildi ve adamın başını kaldırıp göz hizasına getirdi.

“Dert etme Bekir işini gör” dedi

O gün ben öğrendim iyilik ne demekti? O gün ben öğrendim adamlık ne demekti? O gün ben öğrendim dostluk ne demekti.

Kısık sesle babama “Bakkal” diyebildim.

Başımı nasırları çat çat olmuş elleriyle okşayarak “Allah büyük” dedi.

You may also like...