Gücün Yetiyorsa Sen Yarat
Eşi yedinci çocuğuna hamileydi. 6 kız annesi kadının karnı burnunda, doğum yapması yakındı. Ama onu tedirgin eden birşey vardı… Doğum zamanı geldi çattı. Kadının da doğum yaklaştıkça korkuları arttı. Bu çocuğunun da kız olmasından çok korkuyordu.
Aslında korkusu çocuğun kız olması değil, Eşinin ona karşı uyguladığı sert tutumdu.
Bu davranışları kadını perişan etmiş, kadın başka bir şey düşünemez olmuştu.
Hele doğuma giderken söylenen sözlerden sonra korkusu daha da artmıştı.
-Ben kahvehaneye gidiyorum.Eğer bu da kız olursa bir daha eve gelme, gözüme görünme, defol git. Eğer erkek olursa hemen haber gönder. Eşi gitmişti gitmiş olmasına ama çaresiz kadın ne yapacağını şaşırmıştı.Üstelik nereye gidebilirdi ki?…” Allah’ım ne olur bana yardım et, ne olur bu çocuğum erkek olsun.” Kadının içinden geçirdiği tek dua buydu. Doğum gerçekleşti ve yeni ayılmak üzere olan kadına haber ulaştı.
-Bir oğlunuz oldu! Tebrikler… Kadın oğul kelimesini duyar duymaz ne yapacağını şaşırdı. Bebeği daha yanına getirmemişlerdi. Kadın hemen kahvehaneye haber dönderdi. Adam sevinçten hemen havalara girdi. Çaylar söylendi, tebrikler alındı.
Şimdiye kadar ki çocuklarında hiç böyle sevinmemiş, bir gün bile bunlar benim çocuklarım deyip başlarını bile okşamamıştı. Sevinçle eşinin yanına gitti. Bebek, kundak içerisinde anne babanın yanına getirildi.
Bebeği kucaklarına alan anne baba, kundağı açtıklarında büyük bir şok geçirdi. Bebek erkek olmasına erkekti ama… Kolunun birisi olmayan, ayakları sakat, vücudu orantısız olan bir erkekti.
Diğer kolundaysa dikkat çeken, tüyler ürperten, ibret olunması gereken bir yazı vardı: “Buraya kadar ben yarattım, gücün yetiyorsa geri kalanını sen yarat!”
Evet;hangimizin bir tırnağı yaratmaya gücü yetiyor ki, biz beğenmezlik gibi bir lüks içine giriyoruz…””