İçi Boş Olsa Dahi Özgüvenli Bir Tavrın İş Görüşmesinde Nasıl Kazandırdığına Dair Eğlenceli Bir Anı
İş görüşmelerinde adaylarda en çok dikkat edilen şeylerden biri kuşkusuz özgüven sahibi olup olmadığıdır. Bu sefer Sözlük yazarı “tanrıya allah diyen çocuk”un başından geçen ve buram buram özgüven kokan bir hikaye.
İçi Boş Olsa Dahi Özgüvenli Bir Tavrın İş Görüşmesinde Nasıl Kazandırdığına Dair Eğlenceli Bir Anı
Geçen sene, mayıs ayı. Bir otelde müdürlük yapıyorum. yaz sezonu için personel takviyesine ihtiyacımız oldu. kariyernet’e falan ilan verdik.
“Ön büroda çalıştırılmak üzere; en az lise mezunu, iyi derecede ingilizce bilen, sezonluk elemanlar alınacaktır. Tekirdağ Şarköy x otel ”
cv’leri bizzat değerlendirip, 2 kişiyi görüşmeye çağırdım.
bu görüşmelerin ilki. 25 yaşlarında, turizm otelcilik mezunu, diksiyonu düzgün ve tecrübeli bir arkadaş. İsmi Fırat.
Patronumuz, Fırat ve ben ofisteyiz. Çalışma saatleri ve iş yoğunluğu hakkında bilgilendirme yaptık, Fırat’ın referanslarını ve geçmiş iş tecrübelerini değerlendirdik ve görüşmenin bizim için en önemli kısmına geçtik.
-let’s continue in english.
+i dont want to speak better english than my director and annoy you. as you wish, we can give up.
( yani diyor ki; bence bu kısma hiç geçmeyelim. eğer ingilizce konusunda benimle sidik yarıştırmaya kalkarsanız, sizi kızdırabilirim. iyi düşünün.)
-ehehe okey. ( korktum lan, bildiğin korktum. patronumun gözünden düşmekten, iş görüşmesine gelen bir çocuk tarafından rezil edilmekten korktum. çaresiz sustum.)
Fırat’ı işe aldık.
1 hafta sonra; büyük çoğunluğu Belçikalı, bir kısmı ise İngilizler den oluşan bir turist grubu geldi. Fırat’ı ara ki bulasın!!
Ya tuvalete girmesi gerekiyor, ya da ailevi bir telefon görüşmesi yapması lazım. Turistler lobideyken, Fırat’ı bulmak imkansız. Kopuk uçurtma..
– Fırat bir sıkıntın mi var?
+ yok müdürüm herşey yolunda.
– ingilizce bildiğine emin misin?
+ i dont want to speak better english than my director and annoy you. As you wish, we can give up.
– hiç bilmiyorsun di mi lan?
+we can give up.
Adam tek kelime ingilizce bilmiyor lan, tek kelime.. iş görüşmesine gelirken, bir cümle ezberlemiş gelmiş.
yalnız zekasına hayran kalmamak mümkün değil. işe yaradı mi? yaradı..
savunması da komik..
-ne bileyim müdürüm. Şarköy’de turist ne gezer diye düşündüm ben.
Kaynak: ekşisözlük