Japon Kültüründe Evliliklerin Azalmasının 5 Nedeni
Dünyada üzerinde yaşayan insanların çoğu bir aile kurma mücadelesi içerisinde. Avrupa ülkelerinde, Amerika’da ve tabi ki Asya kıtasında da durum böyle, özellikle genç yaştaki insanlar bu konuda çok daha hevesli. Genç yaşta aile kurmuş olan Japon aileler bu konuda bir istisna teşkil etmiyor pek tabi. Japonya’daki toplumsal gerçekler göz önüne alındığında; genç çiftlerin maddi gücü yetmediği için her ne kadar büyük aile kurmak isteseler de evlenmeleri ve bebek sahibi olma ihtimallerini azaltan yeni durumlarla karşı karşıya. Bu nedenle Japonlar oldukça hızlı yaşlanan bir topluma dönüşüyor. Sizler için hem toplumsal ve ekonomik sebepleri hem de teknolojik etkileri göz önünde bulundurarak Japonya’da evliliklerin azalmasının sebeplerini listelik.
1. Çocuk sahibi olmak ve evlenmek genç çiftler için oldukça pahalıya mal oluyor.
Japonya’da çocuk sahibi olmak çok masraflı bir iştir. Her ne kadar Japon hükümeti son 10 yılda, babalık iznini ve gündüz bakım sistemini iyileştirmiş olsa da, gençler çocuk sahibi olmaktan kaçınıyor.
Ayrıca belirtmek gerekir ki; ekonomik nedenlerin de ötesinde Japonya’da doğum oranları giderek düşüyor. Genç evli çiftler yaşam tarzları ve iş yoğunlukları ebeveynlikle bağdaşmadığı için çocuk sahibi olmayı erteliyor veya tercih etmiyorlar. Bu durum da gençleri evlilikten uzaklaştırıyor ve ailelerin eleştirilerine maruz kalındığı için çiftler arasında tartışmalara ve ayrılıklara sebep oluyor.
2. İş hayatı gençleri asosyalleştiriyor.
Japonlar bilindiği üzere işkolik derecesinde işlerine çok bağlı bir toplum. Uzun saatler çalışmaya alışkın oldukları için sabah erkenden yola çıkıyorlar ve neredeyse gece yarısı eve dönüyorlar. Japon kültüründe işyerinden izin almak toplum tarafından işe bağlı olmadıkları ve tembel algısı yarattığı için kötü bir tercih olarak görünüyor.
Bu durum da Japonların özel hayatını olumsuz etkiliyor. Örneğin, saatlerce çalışmanın ardından oluşan iş yorgunluğu nedeniyle insanların romantizme ayıracak ne vakti ne de hali kalıyor. Gençlerin bu eksikliği de romantik ilişkilere olan ilgilerini kaybetmelerine yol açıyor ve yalnız yaşamayı tercih ediyorlar.
3. Erkekler bir fantezi dünyasında yaşıyorlar.
Japonya’daki gençlik – özellikle genç erkekler- manga ve anime gibi son derece gelişmiş teknolojik bir dünya içerisinde yaşıyorlar. Bu ileri teknolojiyi düşününce flört uygulamalarının popüler olması oldukça normal. Japon erkekleri gerçek flört bulmak yerine, sanal manga kız arkadaşları yaratmayı ve sürekli telefonda zaman geçirmeyi tercih ediyorlar. Yapılan röportajlara ve araştırmalara göre bu erkeklerin bazıları gerçek ile sanal dünya arasındaki farkı söyleyebilirken bazıları gerçek dünyadan oldukça kopuk yaşıyor ve sanal dünya ile gerçek hayatı ayırt edemiyorlar.
4. Erkekler düzenli ve iyi maaşlı işler bulmakta zorlanıyor.
Japonya’da erkekler bizim kültürümüzde olduğu gibi evin geçimini sağlayan bireyler olarak görülüyor. Günden güne düzenli bir iş bulmanın imkânsızlaştığı düşülünce maddi imkânsızlıktan dolayı insanlar evlenemiyor ve yuva kuramıyorlar. Keza bizim toplumumuzda olduğu gibi düzenli bir işi ve geliri olmayan bir erkeğe, kız tarafının ailesi olumlu bakmıyorlar ve evlenmelerine karşı çıkıyorlar.
Japon kültüründe de genç erkekler mezun olduktan hemen sonra düzenli geliri olan bir iş bulmaları gerektiği için büyük baskı hissediyorlar. Bu baskı da gerek evliliğe gerekse de çocuk yapmaya karşı olumsuz bakmalarına neden oluyor. Başarılı olamazlarsa, toplum için bir başarısızlık olarak görülüp toplumdan dışlanıyorlar.
5. Kadınlar kariyerlerini, evlilik ve çocuklara tercih ediyor.
Eskiden Japonya’da tamamen erkek egemen bir toplum vardı. Erkekler köle gibi çalışıp eve gelir getirir ve kadınlar da sadece evde çocuklarına bakarlardı. Japon Hükümeti, doğum oranının artması için eski cinsiyet rollerini bırakarak bunu değiştirmek için çeşitli kanunlar ve düzenlemeler getirdi.
Bu gelişme sayesinde, Japonya’da daha fazla kadın kariyer sahibi olmak için çaba göstermeye başladı. Bu nedenle kadınların kariyer yapma ve başarılı olma fikri ön plana çıkarken evlenmek ve aile kurma fikirleri ise geri planda kaldı. Japon kadınlar her neyi seçerse seçsin ister kariyeri ister aile kurma fark etmeksizin her daim toplum tarafından eleştiriliyorlar.